Yuksekovalı Çocuklar İstanbul'u geziyor
 
  Ana Sayfa
  Şiirler.
  => Abdulkadir Karaman
  => Adem Uysal
  => Ahmet Muhip Dranas
  => Ahmet Zekai Yıldız
  => Ataol Behramoğlu
  => Behçet Aysan
  => Bülent Özcan
  => Can Dündar
  => Cemal Süreya
  => Cemil Meriç
  => Ebru
  => Emrah Altınok
  => Esra Menekşe
  => Ethem Vayvaylı
  => Fadime Öksüz
  => Gökhan Arslan
  => İhsan Raif Hanım
  => Leyla Altınbaşak Kayan
  => Leyli
  => Mehmet Akif Ersoy
  => Melih Cevdet Anday
  => Mert Varol
  => N. Fazıl Kısakürek
  => Orhan Veli
  => Omer Hayyam
  => Rıza Akbulut
  => Ruhi Hatunoglu
  => Neriman Ergün
  => Sabriye Babaoğlu
  => Safin
  => Tülay Bilgin
  => Ülkühan Boz
  => Yılmaz Türkyılmaz
  => Yusuf Kaplan
  Tarih
  İslam
  Tiyatro-Hikaye
  Eglence
  Ask
  Ziyaretçi defteri
Ebru
Ağızında bulunan son harfleri döktün dilinden. Şimdi gidebilirsin bir
cümlelik yanımdaydın zaten..

Gitmeyi göze alana "KAL" diyememki "kal" desem kalan sen olmazsın. Sen
gitmeyi göze almışsın. Zoraki kalmalar gitmekten kötüdür. Bir "git"
dememe bakıyorsa gözlerin gidebilirsin. . elbet bir sabır dikilir alın
yazıma. Kaf dağından ödünç aldığım gülmelerimi oturturum yanaklarıma.
Sana söylenecek tüm sözlerimin celladı olurum. Öldürürüm kelimelerimi.
Gidebilirsin. . Kasvete bulanmış bir hava çökse de yarınlarıma ben
dünlerime sarılırım. Oysa kahrı karalamıştık birliğimizde şimdi
gitmeler sıkıştıysa düşlerine gidebilirsin. .
...
zaman bir meltem hızında üst üste devriliyor ve gidiyorsun.. gidişinle
hayat istasyonumdan mutluluğa giden trenler arasındaki yerim
siliniyor. Dev günler ardında bir karınca gibi yok oluyorsun

düşlerimden vurgun yedim. Şimdi ne yaşadığım yeri konuşturacak kadar
güçlüyüm ne de içimdeki yarayı susturabilecek kadar deli. Gözyaşlarımı
ceplerimden çıkarıp gözlerime astıysam kime ne ki? Ben ki; yitirdiğimi
bulmak için yumdum gözlerimi. Senden önce çakıldı yüreğim yere.
TERS NOKTASINDAN HAYATA SOBE..
iyi de ben seni yakalamak için oynadım bu saklambacı. Karşıma
yakalanmış durumda çıkan hayat niye? Yitirdiğim bu saklambacın
neresinde?

Hecelerimde saklı birisin artık . harfsiz bir isim , en bildiğim
yanımın en meçhul ünlemi.. gitmeliydin. . Nefeslerimin yarım ve hayatın
un ufak olduğu bir anda HİÇ GELMEDİĞİNİ öğrendim. Ve siyah beyaz
hüsran doldu avuçlarıma. gidişinin şarkısı çalınmaz artık; . Peki bu gelmeyiş neden
agıtları yakılır mısralarımda. Peki bu gelmeyiş neden
gelmişlikleri barındırdı yüreğimde? Yoksa gelmemiştin de benden mi
gizlemiştin ?
yada geldin sandığımda sen çoktan gitmiş miydin?




http://img255.imageshack.us/img255/266/tutamyorumzamanxg0.jpg














Seni yüreğime aldım
Sustum kimselere demedim
En büyük en mahrem sırrım oldun
Yüreğimden çıkıp gidersin sandım sonra
Korktum felaketim oldu bu bekleyişler
Yavaş yavaş damarlarımın içine kattım seni
Güneşin yavaş yavaş doğuşu gibi izledim
Ilık ılık karıştın kanıma
Temizledin kirli olan ne varsa içimde
Yepyeni bir ben oldum
Kendimi daha çok sevdim
Hayat çok güzelmiş diyebildim geç de olsa
Şimdi bir sen varsın bende Beni ayakta tutan
İstersen git kalman için zorlamam
Ben o eski ürkek çocuk değilim
Seni severken ehlilleştirdim yüreğimi
Ve herşeye hazırladım
Gidersen bir bir yıkılır yaptığım kumdan kaleler...
Ağlarım...
Ama sen görmezsin...
Canımı yakmaktanda korkma
Ben zaten bir yangın yeriyim uzaklarda


...................................



**Geçer gözüm
İçimizden bir aşk geçer
Ve keder
Ve heder olmuş bir hayat
Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan
Öyle yavaş öyle deşer de geçer...




**Sadece varligini hissetmek (bile) yeterli 

mutluluklarin en zirvesine cikabilmek icin!


**Dokunmasi bambaska ama ... Hissederek seviyorum seni !


**Gözlerimle degil Yüregimle seviyorum seni ...

Ellerimle degil Kalbimle dokunuyorum sana ...















****Seni unuturum diye yaşamaya başladığım her aşkı ben yine seninle aldattım..



Birinci gün; Havaalanı vardı,İlk gözgöze geldiğimiz.İkinci gün; Sen Vardın,
Sabah uyandığımda kollarımın arasında.Üçüncü gün; Kız Kulesi vardı, Vapurda sana parmakla gösterdiğim
Ama gitmeye fırsat bulamadığımız.
Dördüncü gün; Topkapı Sarayı vardı, Hani fotoğraf makinası yasak olduğu haldeÇekmekte inat edip de Kaşıkçı Elması'nı göremedenKovulduğumuz.
Beşinci gün; Dolmabahçe Sarayı vardı,Atatürk'e kendini hiç bu kadar yakın hissetmediğin.
Altıncı gün; Çamlıca Tepesi vardı,İstanbul'un Ayaklarımızın altındaki büyülü ışıltısından Kamaşan gözlerimiz.
Yedinci gün; Annem vardı, Seni özkızı gibi benimseyip Sana 'anne' dedirten.
Sekizinci gün; Kayık vardı, Bizi asla bitmeyecek bir düşe sürükleyen.
Dokuzuncu gün; Kapalıçarşı vardı, Belgesellerde görüp de gidemediğin.
Onuncu gün; Lunapark vardı, Deliler gibi eğlendiğimiz.
Onbirinci gün; Semaver vardı, Çay keyfimizi sonsuzlaştıran.
Onikinci gün; Taksim vardı, O bar senin, bu bar benim diyerek  İçip eğlendiğimiz.
Onüçüncü gün; Yine havaalanı vardı, Son kez elele tutuşup koklaştığımız.
Ondördüncü gün; Sen Yoktun, Gözyaşları vardı,Her damlasında sana aşkını haykıran.
Kırık, yarım bir kalp vardı, Seni asla sensiz bırakmayacak.




Yazan: ebbruuu_

 
 
   
Bugün 23 ziyaretçi (49 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol