Yuksekovalı Çocuklar İstanbul'u geziyor
 
  Ana Sayfa
  Şiirler.
  => Abdulkadir Karaman
  => Adem Uysal
  => Ahmet Muhip Dranas
  => Ahmet Zekai Yıldız
  => Ataol Behramoğlu
  => Behçet Aysan
  => Bülent Özcan
  => Can Dündar
  => Cemal Süreya
  => Cemil Meriç
  => Ebru
  => Emrah Altınok
  => Esra Menekşe
  => Ethem Vayvaylı
  => Fadime Öksüz
  => Gökhan Arslan
  => İhsan Raif Hanım
  => Leyla Altınbaşak Kayan
  => Leyli
  => Mehmet Akif Ersoy
  => Melih Cevdet Anday
  => Mert Varol
  => N. Fazıl Kısakürek
  => Orhan Veli
  => Omer Hayyam
  => Rıza Akbulut
  => Ruhi Hatunoglu
  => Neriman Ergün
  => Sabriye Babaoğlu
  => Safin
  => Tülay Bilgin
  => Ülkühan Boz
  => Yılmaz Türkyılmaz
  => Yusuf Kaplan
  Tarih
  İslam
  Tiyatro-Hikaye
  Eglence
  Ask
  Ziyaretçi defteri
Omer Hayyam

arkadaş dünya için boş yere üzülme
şu hurda dünya için gereksiz yere üzülme
var olan zaten geçti yok da ortada yok
şen ol da var için yok için üzülme

 ÖMER HAYYAM


AŞK

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben


Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin


Medresede söz vardır tekkede de hal
Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir

Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
Yarını düşünmen beyhude bir heves
Bir çok kişiden arda kalanlar
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin...

 ÖMER HAYYAM

 


 AŞK VE KALP

Bir kalb ki onun sevmesi aldanması yok
Tutkunluğu yok , bir güzele yanması yok
Bin kez yazık olsun sevisiz yüreğe
Aşksız geçecek günlerin faydası yok

 ÖMER HAYYAM

 


BAYRAM

Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!

 ÖMER HAYYAM

 

BAYRAM GELDİ

Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!

 ÖMER HAYYAM

 


BİR KALB Kİ

Bir kalb ki onun sevmesi, aldanması yok.
Tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok.
Bin kez yazık olsun sevisiz bir yüreğe,
Aşksız geçecek günlerin faydası yok

 ÖMER HAYYAM

 


BİZİM OLSUN

Yeryüzü padişahların, kralların olsun.
Cehennem kötü insanın olsun, cennet iyi insanın..

Tanrıya toz kondurmamak meleğin işi olsun,
Temizlik, cennet kapıcısının işi..

Kim, ne olursa olsun,
Sevgili bizim olsun tek,
Canı, canımız olsun..

 ÖMER HAYYAM

 


BOŞTUR

Ey kör bu yer bu gök bu yıldızlar boştur boş
Bırak onu bunuda gönlünü hoş tut hoş
Durmadan kurulup dağılan bu evrende
Bir nefestir alacağın oda boştur

 ÖMER HAYYAM

 

 

BUGÜN

Bu gün benim gibi sevdalı var mı?
Bu gün benim gibi deli?
Yerlere serilmiş yüreği kan içinde.
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım , ben bendim.
Bu gün var olan neyin nesi?

 ÖMER HAYYAM

 


CAN YOLDAŞI

Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler
Ecel çiğnedi hepsini birer birer
Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına
Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler

 ÖMER HAYYAM

 


CANIMIZ

Tenden çıkagörsün hele bir kez canımız ,
Tuğlayla kapar üstümüzü, dostlarımız
Bir başkasının kabrini örtsün diyerek
Bir günde bizim, tuğla olur toprağımız .

 ÖMER HAYYAM

 

 

CENNET CEHENNEM

Sevgiyle yoğurulmamışsa yüreğin,
Tekkede manastırda eremezsin.
Bir kez gerçekten sevdinmi bu dünyada,
Cennetin, Cehennemin üstündesin.

 ÖMER HAYYAM

 

CENNETTE HURİLER VARMIŞ KARA GÖZLÜ

Cennette huriler varmış, kara gözlü
İçkinin de ordaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz
Bak bir yanda şarap, bir yanda sevgili..

 ÖMER HAYYAM

 

ÇEKMEYİZ

Çekmeyiz aşağılık dünyanın gamını
Özleriz gül rengi şarabın canını
Şarap dünyannın kanı dünya ise kanlımız
Niçin içmeyelim kanlımızın kanını

 ÖMER HAYYAM

 


ÇEMŞİT

Yıkık bir saray bu dünya dedikleri
Gece ve gündüz atlarının durak yeri
Yüz Çemşit'ten arta kalmış bir dünya bu
Yüz Behram kendinin sanmış bu gökleri

 ÖMER HAYYAM

 

 

DAL GONCAYI BİR SABAH

Dal goncayı bir sabah açılmış buldu,
Gül melteme bir masal deyip savruldu
Dünyada vefasızlığa bak; on günde
Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu.

Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam
Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam
Beni ak yüzle diriltirsin a Tanrım, bilirim;
Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam.

 ÖMER HAYYAM

 


DOSTLARIM

Dostlarımdan korkarım
Dostlarım
Ama ben
Dostlarımdan korkarım

 ÖMER HAYYAM

 

 

ELİMDE OLSA

Elimde olsa bu dünyayı küçümserdim
İyisine de kötüsüne de yuh çekerdim
Daha doğrusu bu aşağılık yere
Ne gelirdim ne yaşardım ne ölürdüm

 ÖMER HAYYAM

 

 

EY KÖR!..

Ey kör!Bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

 ÖMER HAYYAM

 

GEÇMİŞ OLAN DÜN

geçmiş olan dünden hiç yad etme
yarın da gelmemişken feryad etme
düşünme geleceği de geçmişi de
şimdi şen ol da yaşamı berbad etme

 ÖMER HAYYAM


GELDİMSE

Geldimse bu dünyaya ne bulmuş dünya
Gitsem de eğer kıymeti eksilmez ya !
Bir kimse çıkıp da anlatıp söylemedi
Gelmekte ve gitmekteki hikmet ne ola?

 ÖMER HAYYAM

 


GENÇLİK BİR KİTAPTI OKUDUK

Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?

 ÖMER HAYYAM

 

GÜL BAHÇESİ

Gece gül bahçesinde ararken seni
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.

 ÖMER HAYYAM

 


GÜLÜMSE

Durmadan kurulup dağılan bu yerde
Hiç bir dost arama.
Güvenilir bir sığınak, hiç! ..

Bırak acı yüreğinde konaklasın
Olmaza çare arama...
Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse,
Yaşamana bak!

 ÖMER HAYYAM

 


HACI OLMAK YETMEZ

Adil davranmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka , tesbih , post , seccade güzel ama
Tanrı kanar mı bunlara

 ÖMER HAYYAM

 

KİM GÖRMÜŞ

Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?

Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından, yoğundan kurtul da yaşa.

Bulut geldi; lalede bir renk bir renk
Şimdi kızıl şarap içmemiz gerek.
Şu seyrettiğin serin yeşillikler
Yarın senin toprağında bitecek.

 ÖMER HAYYAM

 

KUL OLUP BİR GÜZELE

Kul olup bir güzele gönülden
Geçtik her bağdan , her tövbeden
Herkes koyu müslüman döner
Biz putperest döndük kabeden


 ÖMER HAYYAM

 


NİCELERİ GELDİ

Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenlerde hep senin gibiydiler
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin
Er geç kuyusunu kazar herkesin
Tut ki , Nuh kadar yaşadın zor bela
Sonunda yok olacak sen değil misin ?

 ÖMER HAYYAM

 

ÖMÜR KERVANI

Bu ömür kervanı bir tuhaf gelir gider
Kazancın yaşamasını bildiğin günler
Saki, bırak şu yarını düşünenleri
Geçti gidiyor gece, geçmeden şarap ver

 ÖMER HAYYAM

 


PERGEL

Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz
İki başımız var, bir bedenimiz
Ne kadar dönersem döneyim çevrende
Er geç başbaşa verecek değil miyiz?

 ÖMER HAYYAM

 

RÜBAİ

Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!

 ÖMER HAYYAM

 

RÜBAİ

İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez:
Bunlar için didinmene bir şey denmez.
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış:
Bu güzelim ömrünü satmaya değmez.

 ÖMER HAYYAM

 


RÜBAİ

Neylesem bu benim iç kavgalarımla?
Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla?
Sen bağışlasan da ben yerim kendimi:
Neylesem bu yüzkaram, bu utancımla?

 ÖMER HAYYAM

 


RÜBAİ

Sevgiyle yuğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin.
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin, cehennemin üstündesin.

 ÖMER HAYYAM

 


RÜBAİ

Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce:
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.

 ÖMER HAYYAM

 

RÜBAİLER (31 RÜBAİ ) (55585 Hit)

Ey bütün bir evrenin
En seçkin yaratığı olan sen!
Sen ki;
İki gözümden ve canımdan
Daha da azizsin.
Ey güzel kimse!
Candan aziz birşey yoktur.
Sen bana;
Candan da yüz kere daha azizsin.

***
Ey hoca!
Yalnız bir dileğimizi yerine getir.
Konuşma. Kes sesini.
Allah'la aramıza girme.
Biz doğru yoldayız.
Yalnız sen,
Bu yolu eğri görüyorsun.
Git... Gözlerini tedavi ettir.
Ya da rahat bırak bizi.

***
Kalk gel!
Hatırımız için gel.
dileğimizce bir zorumuzu hallet.
Bir testi şarap getir.
Ki, vücudumuzun toprağından
Testi yapılmadan önce
Kana kana testiden içelim.

***
Ben öldüğümde;
Beni şarap ile yıkayınız.
Telkin yerine;
Şarap dökünüz mezarıma.
Kadehleri ve şarabı öven
Şiirler okuyunuz baş ucumda.
Eğer, kıyamette
Beni bulmak isterseniz;
Meyhane kapısının
Toprağından koklayınız beni.

***
Şarap içmediğin için,
Sarhoşlara sövme.
Eğer Allah tövbe verirse,
Ben sadece
Şarap içmemek için tövbe ederim.
Sen;
Şarap içmemekle övünüyorsun.
Ancak;
Öyle ayıp işler ediyorsun ki,
Şarap onların yanında
Yüz kere zemzemle yıkanmıştır.

***
O kadar çok,
O kadar çok şarap içeyim ki;
Beni gömdüklerinde
Şarap kokusu gelsin mezarımdan
Ziyaretime gelen çakırkeyf dostlar,
Yıkılasıya içmiş gibi olsunlar.

***
Şarap, şarkılar, çalgıcılar ve ben
Bu harap köşede beraberiz
Rehin etmişiz canımızı şarap için.
Rehin etmişiz gönlümüzü, elbisemizi.
Vazgeçmişiz rahmet umudundan,
Azap korkusundan...
Ve kurtulmuşuz
Yel, toprak, ateş, su korkusundan.

***
Bu gün,
Benim gençlik nöbetimdir,
Aşk şarabı içerim.
Zira benim mutluluğum bundandır.
Acıdır diye kötülemeyiniz,
O, hoştur.
Onun acılığı,
Benim saflığımdandır.

***
Ey gönül!
Madem ki, senin nasibin
Daima kanamak ve
Her gün başka durumda olmaktır,
Ve ey can!
Sonuçta bir gün çıkıp gideceksen,
Bu bedende
Ne diye geldin?

***
Bizim dergahımızda
Sahte para geçmez.
Süpürge bizim darphanemizi
Temiz süpürmüştür.
Meyhaneden bir efendi dedi ki;
"Şarap içmeye bak.
Zira senin dalacağın
Sonsuz uyku anında
Nice asırlar gelip geçecek."

***
Boyun eğeceksin,
Doğa kanunları önünde.
İşe yaramaz başka bir şey...
İnsanların önünde,
Gösteriş ve riyadan başka
Bir şey fayda etmez...
Kül ettim aklın düşünebildiği her şeyi.
Lakin;
Doğa'nın emirlerine çaresiz kaldım.

***
Eğer, bir yabancı
Sana vefakarlık ederse
Onu akrabadan kabul et.
Eğer; akraban sana
Vefasızlık ederse
Onu düşman kabul et.
Eğer, zehir sana
Şifa verirse panzehir say.
Eğer bal seni hasta ederse
Arı soktu kabul et.

***
Hiçbir yürek yoktur ki;
Senin ayrılığınla kanlar içinde olmasın.
İyi gören hiçbir kimse yoktur ki;
Sana gönül vermiş olmasın.
Senin yüreğinde,
Hiçbir kimsenin düşüncesi olmadığı halde,
Hiçbir kimse yoktur ki;
Senin sevdan ile meşgul
Ve
Yanıp tutuşmuş olmasın.

***
Sen lalenin Nevruz'da yaptığı gibi
Fırsatın olursa eğer
Lale yanaklı bir dilberle
Beraber ol.
Kadehi eline al,
Sevinç ile şarap iç.
Zira hayat;
Bir rüzgar darbesi gibi
Mavi göğün altında
Seni altına alıp
Eziverir ansızın.

***
Ey Hayyam!
İşlediğin günaha
Bu kadar hüzne gerek var mı?
Gam çekmekten ne umarsın?
Günah işlemeyene
Tanrı bağışlaması olmaz.
Tanrı bağışlaması
Günah için gelmiştir.
Bir şey yok
Üzülecek, korkacak.

***
Canan!
Ömrümüzün sonunda
Vefasız bir aleme ulaşacağız.
Nelere sahip olursak olalım,
Çok şeyler arayacağız bıraktığımız.
Senin yüzün gibi Ay'ı
Nereden bulacağım?
Doğru söylüyorum,
Senin boyun gibi
Servi de yoktur alemde.

***
Uyuyordum.
Rüyamda bir bilgin dedi ki:
"Uyku kime ışık saçtı?
Kimin sevinç gönlünü açtı?
Ölüme benzeyen bir işi yapma.
Şarap iç.
Zira toprağın altında
Uyumaya çok vaktin olacak."

***
Şarap kasesini benim elime koy.
Zira;
Gönlümde hararet var.
Ve bu ömür akıp kaçıp gidiyor.
Kalk!
Talih ve mutluluk
Rüya gibi bir sırdır.
Kalk!
Gençlik ateşi
Su gibi akıp gidiyor.

***
Ne cehennemi hak ettim,
Ne cennete layığım.
Benim toprağımı ne ile yoğurduğunu
Allah bilir.
Fakir, kafir, çirkin, fahişe gibiyim.
Ne dinim var ne dünyam.
Ne de;
Cennet umudum var.

***
Benim şarap içmem
Keyiften değildir.
Ara bozmak,
Din ve terbiyeyi
terk etmek için de değildir.
İsterim ki,
Arada bir nefes alayım.
Şarap içmem;
İşte bu sebepledir.

***
Ey candan azizim!
Madem ki;
Bu cihan seni kederlendiriyor.
Madem ki; temiz ruhun
Bir gün ansızın teninden ayrılacak,
Senin toprağında
Çimenler yükselmeden evvel,
Gönlünün arzusunca eğlen.
Bir çemenzarda otur.

***
Eğer;
Akıl gözünü açarak bakarsan,
En çok emniyette saydığın kimseyi
Kendine düşman görürsün.
Bu zamanda, özellikle
Az dostun olsun.
zaman ehliyle,
Uzaktan sohbet iyidir.

***
Gözünü aç!
Birgün canından ayrılacaksın.
Hüdanın,
Esrar perdesinin arkasına gideceksin.
Aşk şarabı iç ki;
Nereden geldiğini bilmeyesin.
Sarhoş ve neş'eli ol ki,
Nereye gideceğini bilmeyesin.

***
Ben şarap içerim
Muhalifler soldan sağdan;
"İçme!
Şarap dinin düşmanıdır" derler.
Madem ki;
Şarabın din düşmanı olduğunu öğrendim,
Vallahi içerim, billahi içerim
Helaldir düşmanın kanını içmek.

***
Hayal sermayesi eksik olan
her gönül çaresizdir.
her gün;
Pişmanlığın ve acımanın
Kardeşidir, arkadaşıdır.
Endişelerden kurtulmuş,
Sevinçli bir gönülden başka
Dünyada ne varsa
Hepsi üzüntü sebebidir.

***
Allah benim yaradılış ruhumu yoğururken
Amelimin ne olacağını biliyordu.
Bana yakışmayan günahları,
Ben onun ilmi, onun rızası ile işliyorum.
O halde kıyamet günü
Beni cehennemde yakmasının
Mantıklı sebebi acaba nedir?

***
Ömür geçtikten sonra
Acı olmuş, tatlı olmuş
Ne önemi var.
Can, dudağa geldiğinde
Nişabur'da olmuşsun, Belh'te olmuşsun
ne farkı var.
muhabbet şarabı iç.
Çünkü;
Benden ve senden sonra ay,
hilalden dolunaya,
Dolunaydan hilale
inip çıkıp duracak.

***
Madem ki;
Cihanın bütün hallerinden haberdarsınız.
Ey gafiller!
Dünyanın işvesine aldanmayınız.
Ve aziz ömrünüzü
Heder etmeyiniz.
Haydi! Vakit kaybetmeksizin
Muhabbet şarabı içiniz.

***
Muazzez arkadaşlarım.
Bana gıdayı şaraptan yapınız.
Bu kehribar gibi olan yüzümü,
Yakut gibi yapınız.
Öldüğüm zaman beni
Şarap ile yıkayınız.
Mümkünse tabutumun tahtasını
Asma ağacından yapınız.

***
Allah bize
Cennetinde şarap vaat etti.
İş bu merkezde iken
Bu dünyada şarabı
Nasıl yasak eder, haram eder?
Bir gün, sinir halinde bir arap,
Hamza'nın dişi devesine
nişan almış ve vurmuş.
Bizim peygamberimiz şarabı
O araba yasak etmiş.

***
Evvela;
Benim rızam olmaksızın
Dünyaya getirildim.
Hayatta;
Hayretimden başka bir şeyim artmadı.
Sonra yine elimde olmadan
Bu dünyadan göçeceğim.
Gelmekten, kalmaktan, göçmekten
Maksat ne?
Hala anlamış değilim.

 ÖMER HAYYAM


RÜBAİLER-1 (24302 Hit)

Ben olamayınca bu güller bu selviler yok
Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok
Sabahlar , akşamlar , sevinçler , tasalar yok
Ben düşündükçe var dünya , ben yok o da yok

 ÖMER HAYYAM


RÜBAİLER-9 (26728 Hit)

Kim senin yasalarını çiğnemedi ki söyle
Günahsız bir ömrün tadı ne ki söyle
Yaptığım kötülüğü, kötülükle ödersen sen
Sen ile ben aramda ne fark kalır ki söyle

 ÖMER HAYYAM

YÜREK. . (50224 Hit)

Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana

 ÖMER HAYYAM

 

SEVGİYLE..

Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede , manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin cehennemin üstündesin

Bir sır daha var , çözdüklerimden başka
Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye !
Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka

 ÖMER HAYYAM


 
 
   
Bugün 25 ziyaretçi (51 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol